18 Temmuz 2014 Cuma

Süper Kahraman Stajı


Bence her hamileye bir kahraman, bir kaç da Çarli’nin Melaikelerinden lazım.

Sanırım ben şanslıyım, çünkü Memo vardı. Kahramanım.

Amazon ormanları gibidir benim kocam. Gürbüz, yemyeşil, büyülü huzurlu, kütür kütür şelaleli, değişik dağ çilekli. Bir değil ikidir, iki değil, üçtür. Yürürken yürürken hayran olunur. Konduğu kaba yavaş, dikkatli ve incelikli yayılır. Zekası göğsünde, çiğ etin tavada döndürüle döndürüle mühürlendiği gibi tavlanarak kıvamlaşmış, şahsiyet ve karakter olarak tavırlarına lezzetli bir ana yemek ağırlığında kurulmuştur.

Bence tüm süper kahramanların dokuz aylığına hamilelerin yanında staj yapması lazım. “Hamile insanı” ile başa çıkan, dünyayı insanlığı falan bence totosunun ucu ile bile kurtarabilir.

Örneğin ben fiziksel olarak harika bir hamilelik geçirdim. Taş çatlasa bir ay midem bulandı, o da sabahları serviste. Beş kilo muz yiyim, arkasından üç bikmek, on ila on beş kilo arası can eriğe kafa koyiim gibi bir aşerme durumum olmadı. Mide yanması bakımından en fazla ağzımdan son aylarda birkaç ejderha çıktı. Yok kasık ağrısı, yok bacak krampı, aman kafam çatladı çatlayacak şikayetlerim olmadı. Dediğim gibi fiziksel olarak çok nefistim bence. Sadece çeçe sineği, tüm aşiretini toplayıp, aman da Zeynep Hanımlar da burdaymış yalakalığıyla bir temiz soktu beni sanırım, beş ve dokuzuncu ayın arasındaki aylar dışında sürekli uyudum. Dokuz ayın sonunda toplam on iki kilo aldım ki tereyağlı beytiyi kıymetli bir uyuşturucu olarak gören kendimden şöyle bir yirmi kilo bekliyordum aslında. Göbekte, totoda beklenen çatlaklar vuku bulmadı, eğer daha önceden bir seksapelim var ise zayi olmadı.

Heee, tabi o kadar hormonun bir yere etki etmesi lazım değil mi? Hangi şahsı muhterem organ dersiniz? Kafası karışmış on aslan gücündeki hormonlarım sağolsunlar göbeğimi değil de kafa tarafımı oldukça çatlattılar. Zayi oldum.

Her şey mi üzer kardeşim bir insanı?

-“Mehmeeettt, o reklamdaki kadın ne kadar hüzünlü bakıyordu, çok yalnız bir insağğn, ühühühühühhü” ( ped reklamı)

-“Hayır bağırdın, hüngürrrt, bağırdın bana, sesin bağırma gibi çıktığğğ” (karıcım üşürsün, camı kapıyorum)

-“Ulaaaaaynnnn, dalarııım ulan sana, in lan aşşaa, .ötün yiyosaa in aşşaaağaaaa” (ineceğim yeri biraz geçen minibüsçüye)

-“He, akşam geç mi geleceksin eve? Neden? He, bir düğüne gitmen gerekiyor, akraban… anladım…hııı…peki o zaman, görüşürüz”.  (Sanırsın Nikaragua’ya gitti, 5 yıl gelmeyecek, akşam Mehmet gelene kadar ağlamaktan mor erik olmuş gözler, çok yalnızım)

-Yok bu iş olmayacak, başarısız olacağız, her şey karanlık, hakkımda hiç iyi düşünmüyor, galiba bu da beni sevmiyor, benim neyim varki, vay bana vaylar bana…vır vır, bır bır, uykusuz takık geceler…hüngürt.

Bir gün bile beni boğma, iki tane ağzıma çarpma emaresi göstermedi Mehmet. Sonsuz sakin, haklısın karıcım, tamam karıcım repliği ile sıcacık göğsünü bana siper ederekten hormonlarımı profesyonel bir tenisçi edası ile karşıladı. Ağlama krizlerimi hiç bastırmadı, içimde ne kadar küçük kız çocuğu varsa son sümükleri de akana kadar hıçkıra hıçkıra ağladılar. Öfke krizlerimde uzun tırnaklı kedili kadın olduğumda, durduk yere 8. oktavdan gürlediğimde, küfür ettiğimde, kendimi yerlere atıp, böğürdüğümde, haklılık aramadı, egosunu ortalara çıkarmadı. Çok cıvıttığımda, sınırlarını tok sesi ile belli etti, hamile olduğum için bu sınırın ötesine geçmeme kararı olduğunu, bu karar nedeniyle olsa bile bokunu çıkarmamam gerektiğini net ve tek celsede bana iletti.

Bunun dışında; alışveriş yaptı, yer sildi, çarşafları düzeltti, çamaşırları yıkadı, bulaşık makinesini doldurdu, tabakları yerleştirdi, üstümü örttü, kaldırdı, indirdi, bebek alışverişine katıldı, sağlıklı yememe özen gösterdi, karıcım çok güzel olmuşsun dedi, yorgunluktan ölürken, sırf ben hava alayım diye erken kalktı, beni gezdirdi, çiçekler aldı, tamam bırak ben yaparım dedi, son ana kadar kadın olduğumu unutturmadı, bebekler ile ilgili belgeselleri usanmadan seyretti, aldığım küçük bir çorapta bile benimle birlikte mutlu oldu.

Spaydır Meni tüm bunları yaparken bir düşünsene? Öyle haybeden süper kahraman olmak kolay.

Yazımızın başında sadece Çarli’nin yetmeyeceğini, yanında birkaç melaikenin de zaruri olduğunu söylemiştim.

Bu melaike kesimi, anne, anane veya muadilleri (teyze, abla…vb.) olabilir. Önemli olan karşılık beklemeden, özveri ile hamileye yardım edebilmeleri, her türlü psikopatlığında onu sevmeye devam edebilmeleridir. Sanırım annem ve ananem olmasa idi, aç kalırdık, kafamızda bit olurdu. Çünkü ben yemek yapmak yerine uyumayı, temizlik yapmak yerine uyumayı, bebek alışverişi yapmak yerine uyumayı tercih ediyordum. Bu kesimin üzülmeye, stresli olmaya kesinlikle hakları bulunmaz. Bir kere üzülseler, hamile insanı bunları çok sevdiği için, üzüldüler diye üç yıl ağlar, kafasına takar, üzüldüklerine üzüleceklerine pişman eder onları. Stres olsalar ve es kaza hamileyle bir tartışmaya girseler, hamile gün içinde biriktirdiği hormonları ile aniden bir Street Fighter ambiyansı yaratabilir, aduuuket yapabilir, fakat hemen arkasından pencereden hezeyanlar içinde atlama girişiminde bulunabilir. Hadi ayağı takıldı düştü, allah muhafaza kimse vebalini almak istemez. Bu kesimin ilgisi alakası hamile için temel olmakla birlikte, bebek ve süreç hakkındaki tecrübeleri de kendini güvende hissetmesini sağlar. “Hııı, öyle mi diyosun anne, hıı, bebek saç parlatıcısına ihtiyaç yok mu, anladım, ama internette okudum, çok faydalı diyor, hıı, tamam salak olmıycam tamam anne”.

Melaikelere ek olarak, sabırlı iş arkadaşları da çok önemlidir. Bebeği değil de hamileyi bir suyun içinde gibi hayal ederler ve onun henüz gelişmemiş, gelişmekte olan bir infant olduğunu düşünürlerse işler kolaylaşacaktır. Eğer iş arkadaşı olarak birinin hayatında unutulmaz olmak istiyorsanız, ona yardım edin. Örneğin, sen stres olma ben şu işi yaparım deyin, ardından üç yıl eve temizliğe çağırabilirsiniz. Öğle yemeğine çıkış zamanlarına dikkat edin, yemek zamanı geçtiği takdirde içinden büyük bir öküz çıkabilir veya tansiyonu ikiye düşebileceği için başınıza bela olabilir.

Hamilenin yakın arkadaşı iseniz, arkadaşlığınızın eskisi gibi devam etmesi yapabileceğiniz tek şey hamile kalmak olabilir. Nitekim içki ve sigara kullanamayan, üçüncü cümlenin sonunda esneyen, zora gelemeyen hamileyi çekebilmenin, onunla eskisi gibi ruh eşliği yapabilmemin yöntemi ya koala olmak ya da hamile olmak olabilir.


Dokuz ayda emeği olan herkese gönülden teşekkür eder, tüm hamile ve hamile yakınlarının gözlerinden öperim.