Hayatın, şu uçsuz
bucaksız varoluş veya zamanı içinde çok da bi bok ifade etmediğini,
Tatlı,
Zekasını
dizginleyemeyerek, hissedegelmiş,
Sanat yapan, inşaat
yapan, şunu bunu yapan tüm zaman titreştirebilenleri, birbirlerine bir yerde/bir
zamanda göz kırpar.
Veya,
Şansları varsa birbirlerinin
gözlerinin içine bakar.
Ona evrenin başka
kapasiteleriyle ne deniyor öyle merak ediyorum ki?
……………..
Bu erkeklere yazık
oluyor bazen.
Çünkü bacaklarımızın
arasından bir nefes çıkıyor bizim. Tuhaf bir şey bu dahillik.
İnsan/hayvan ırkı
için.
Büyük bir kitlesel
bilinçaltı yatıyor bu zamanda sonlandırılmamızda sanki.
Doğurmuş ve/veya doğurabilir
olanın ister istemez varoluşuna ne kazınıyor/kazınabilir ki bu kadar korkutucu?
Ki sonlandırılıyoruz.
Bu zamanda.
……………...
Yalnız, insan/hayvan
olmayı sevmediğimi söyleyemeyeceğim.
O da benim kısıtlı zekam işte.
Versen…tek istediğim şey o gözlere bakmak….ne ise anlamı.
……………..
İfade etmek.
Ben Yiğit’e bir tek
bunun zararsız bir yolunu bırakmayı diliyorum.