19 Mart 2021 Cuma

Romantikilizm

 İzmir’de bir hediyelik eşya dükkanına girdim.

Tabi o zaman yeni İzmir’liyim, İstanbul’a döndüğümde bir şey götüreyim çabası var her İstanbul’un dışına çıkan beyaz yaka gibi.

Ay o da ne kadar beyaz bilemiyorum tabi, mavi, mor, bişey...

Zengin felan da değiliz tabi bütçeye uygun bişeyler…

Çok baktım zaar.

Bunu cüzdanına koy dedi.

Tipi çok hatırlamıyorum.

Ay salak romantik, yaşlı, yogacı, klişe romantiksel dediydim içimden.

Nazik...aldıydım, ayıp olmasın diye cüzdanıma koyduydum.

Şu kadar değer vermedim.

Klişeler hiç yer bulmaz bende.

Bi havam var ya.

Her şeyi kaybedebilirim fiziksel eşya bakımından.

Alışıkım buna.

Benimle yaşayanlar da alıştı.

Eşyaya bağlılığım sıfırdır.

O nedenle sürekli anahtarımı kaybederim.

Saklamışım.

Bit kadar bir deniz kabuğu.

Bunu sen cüzdanına koy da hatırla demişti.

Hiç sevmem hayatın sırrını veriveren romantikleri.

Yannız,

Her ne kadan bana hiç değmeyecek bu romantikliğin,

Bir aslı varmış.

Bunun ananemden farkı yokmuş aslına bakarsan.

83 yaşındayken hala bana yelek örmek isteyebilen bir ananem var.

O benim ananem olduğu için her bir hareşo bu kadar romantik ve değerliyken, neden amcanın deniz kabuğu şeysi benim yakınım olmadığı için götümün kenarında karşılandı hiç anlamadım.

Bu kadar küçük olduğunu hatırla demişti.

Gizli romantikilizm mi var bende?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder